BAŞ AĞRISI

Baş ağrısı, genellikle zonklayıcı, sabit, keskin veya donuk bir basınç olarak tanımlanan başınızda veya yüzünüzde oluşan bir ağrıdır.

Baş ağrısı, çoğu insanın hayatı boyunca birçok kez deneyimleyeceği çok yaygın bir durumdur ve sinir sisteminin en sık görülen rahatsızlıklarının arasında yer alır.

Toplumda en fazla iş gücü kaybı ve yaşam kalitesinin bozulmasına sebep olan durumlardan birisidir. Bu nedenle üzerinde durulması gereken önemli bir bulgu ve gerektiğinde tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Kronik bir baş ağrısı bozukluğu ile uzun süreli baş etme çabası, bireyi başka hastalıklara da yatkın hale getirebilir. Örneğin, kaygı ve depresyon, migreni olan kişilerde sağlıklı bireylere göre önemli ölçüde daha yaygındır. Bu nedenle baş ağrısına sebep olan neden bir uzman tarafından teşhis edilip tedavisi planlanmalıdır.

BAŞAĞRILARININ SINIFLANDIRILMASI

Baş ağrıları birincil ve ikincil baş ağrısı olmak üzere 2 ana gruba ayrılmıştır.

  • Birincil (primer baş ağrıları): Detaylı hastalık öyküsü, fizik ve nörolojik muayene, ileri tetkikler (kan tahlili, görüntüleme yöntemleri vb) ile gösterilebilir başka bir neden olmayan baş ağrıları birincil (primer) baş ağrısı olarak kabul edilmektedir.

Tüm baş ağrılarının 90%’ını birincil (primer) baş ağrıları oluşturmaktadır. Birincil baş ağrıları arasında migren, gerilim tipi baş ağrısı, küme tipi baş ağrısı sayılabilir.

  • İkincil (sekonder) baş ağrıları ise beyin tümörleri, beyin damar hastalıkları, kafa travmaları, yüksek kan basıncı (hipertansiyon), enfeksiyonlar (sinüzit, meninjit vb) gibi diğer hastalıklar nedeniyle görülen baş ağrılarıdır.

BAŞ AĞRISI ile başvuran bir kişide TANI NASIL KONULUR?

Birincil baş ağrılarında tanı hasta hikayesi ve muayenesine göre konur. Fizik ve nörolojik muayene ile değerlendirilen hastalarda gerekli görülen ileri tetkikler yapılarak baş ağrısını meydana getiren olası diğer nedenler dışlanmalıdır.

Beyin tomografisi (BT) veya MR görüntülemesi, baş ağrılarınızın merkezi sinir sisteminizle ilgili bir soruna bağlı olup olmadığını belirlemekte yardımcı olabilir.

Gerilim tipi baş ağrısı

Gerilim tipi baş ağrısı (GTBA) en sık görülen birincil (primer) baş ağrısı bozukluğudur.

Genellikle zonklayıcı olmayan, “sıkıştırıcı” veya “baskı” şeklinde tarif edilen bir his olarak açıklanır.

Genellikle başı bant gibi saran, iki taraflı alın veya ense/boyun kısmında ve yaygın olmaktadır. Ağrı uzun zaman hatta günlerce devam eder.

Günün herhangi bir saati başlayabilen GTBA genellikle akşam saatlerine doğru kötüleşir.

GTBA sebebi strese bağlı olabileceği gibi boyundaki kas-iskelet problemleriyle de ilişkili olabilir.

GTBA’nda tetikleyiciler nelerdir?

Stres, düzensiz beslenme, yüksek doz kafein tüketimi, sıvı alımının yetersiz olması, az ya da çok uyuma, kadınlarda adet düzensizlikleri, hava değişiklikleri, kaygı bozuklukları, depresyon varlığı gibi faktörler sayılabilir.

GTBA’nda tedavi

GTBA durumunda baş ağrısı sıklığı haftada 2’den fazla, süresi 3-4 saatten uzun veya günlük yaşam aktivitelerini ciddi engellemeye yol açtığı durumlarda hastalık önleyici (profilaktik) tedaviye geçilmelidir.

Tedavinin şekli, Baş ağrılarının sıklığı ve şiddeti, eşlik eden başka hastalıklara göre değişir.

Tamamlayıcı Tıp yöntemleri:

  • Akupunktur
  • Ozon terapi
  • Gevşeme teknikleri (meditasyon, nefes egzersizleri gibi)
  • Fizyoterapi
  • Stres yönetimi ve psikolojik destek
  • Beslenmenin düzenlenmesi ve bitkisel destekler

Bu yöntemlerin yan etkileri daha azdır ancak etkinlikleri konusunda daha çok bilimsel veriye ihtiyaç vardır.

KÜME TİPİ BAŞAĞRISI

Sık tekrarlayan (günde birkaç defaya kadar), kısa ama aşırı şiddetli baş ağrısı ile karakterizedir. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür.

Genellikle tek taraflı göze veya çevresinde ağrı, gözde kızarıklık, etkilenen tarafta göz kapağında düşme, terleme, burun akıntısı veya tıkanıklığı olur.

İLAÇ AŞIRI KULLANIMI BAŞ AĞRISI (İAKB)

İAKB baş ağrısını tedavi etmek için sık ve aşırı ilaç (ağrı kesici) kullanımından kaynaklanır.

Daha önceden mevcut baş ağrısı atakları olan hastalarda değişik ağrı kesici ilaçların aşırı kullanımı sonucu baş ağrısı sıklığında artış, ağrı karakterinde değişikliklerin ortaya çıkmasıdır.

İlaca göre değişmekle beraber 3 aydır ayda en az 10 veya 15 gün ilaç kullanımı İAKB’na sebep olabilmektedir.

Tedavide ana hedef sık kullanılan ağrı kesici ilacın azaltılması hatta kesilmesidir. Bu süreci kolaylaştırmak için hekim tarafından destekleyici tedaviler verilmelidir.